KHK ile Pasaport İptalleri Hakkında Emsal Karar

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi önüne gelen bir uyuşmazlık neticesinde vermiş olduğu kararla, kanun hükmünde kararname marifetiyle görevden çıkartılan davacının pasaportuna konulan iptal kaydının hukuka aykırı olduğuna karar verdi. 

Kararda, temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulmaksızın ancak kanunla sınırlandırılabileceğini belirten Anayasa’nın 13. maddesine atıf yapıldı.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesinin 2020/1808 E. Sayılı dosyasında verilen 2020/1967 sayılı karara göre:

“2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Yerleşme ve seyahat hürriyeti” başlıklı 23. maddesinde “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir. Yerleşme hürriyeti suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak, seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak sınırlanabilir. Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.” hükümleri amirdir.

5682 sayılı Pasaport Kanununun “Pasaport veya vesika verilmesi yasak olan haller” başlıklı 22. maddesinde “Yurt dışına çıkmaları; mahkemelerce yasaklananlara, memleketten ayrılmalarında genel güvenlik bakımından mahzur bulunduğu İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere ve terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen yurtdışındaki her türlü eğitim, öğretim ve sağlık kuruluşları ile vakıf, dernek veya şirketlerin kurucu ve yöneticisi olduğu veya bu yerlerde çalıştığı İçişleri Bakanlığınca tespit edilenlere pasaport veya seyahat vesikası verilmez. Ancak, yabancı memleketlere gitmeleri mahkemelerce yasaklananlar dışında kalanlara, zaruri hallerde İçişleri Bakanının teklifi ve Başbakanın onayı ile pasaport veya pasaport yerine geçen seyahat vesikası verilebilir

Bu durumda olanların açık kimlikleri (adı, soyadı, doğum yeri, ana ve baba adı ile nüfusa kayıtlı olduğu yer) ve tahdit sebebi, ilgili daireler tarafından mahallin polis makamlarına bildirilir.

İlgili polis makamları da bu bilgileri alır almaz bağlı bulunduğu İl Emniyet Müdürlüğü kanalıyla en seri haberleşme aracıyla yazılı olarak hudut kapısı bulunan Emniyet Müdürlüklerine, şahsın nüfusa kayıtlı olduğu il Emniyet Müdürlüğüne ve Emniyet Genel Müdürlüğüne bildirir.

Bunların yurt dışına çıkışları engellenir ve kendilerine pasaport veya vesika verilmez, verilmişse geri alınır.” düzenlemesi bulunmaktadır.

6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun “Yürütülen soruşturmalarda alınacak tedbirler” başlıklı 5. maddesinde “(1) Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile aynı gerekçeyle haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenler, işlemi yapan kurum ve kuruluşlarca ilgili pasaport birimine derhal bildirilir. Bu bildirim üzerine ilgili pasaport birimlerince pasaportlar iptal edilir.

(2) Birinci fıkraya göre ilgili pasaport birimine isimleri bildirilen kişilerin eşlerine ait pasaportlar da genel güvenlik açısından mahzurlu görülmesi halinde aynı tarihte İçişleri Bakanlığınca iptal edilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Yukarıda aktarılan mevzuatta, terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile aynı gerekçeyle haklarında suç soruşturması veya kovuşturması yürütülenlere pasaport verilmeyeceği ve bu gibi olanlara daha önce verilen pasaportların iptal edileceğinin düzenlendiği görülmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden davacının Dışişleri Bakanlığı bünyesinde sekreter olarak görev yapmakta iken 692 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı, anılan hususun pasaport birimlerine bildirilmesi üzerine davacı hakkında idari kayıt girildiği, davacı tarafından pasaportunun iptal edildiği belirtilerek, Türkiye’ye geri dönemediğinden bahisle pasaportunun yeniden aktif hale getirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun 03/09/2018 tarihli ve 105743 sayılı işlem ile reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Davacı tarafından hakkında ihraç işlemi ile aynı nedenlerden dolayı herhangi bir soruşturma veya kovuşturma açılmadığı belirtilmiş olup, Dairemizce UYAP üzerinden yapılan incelemede de hakkında herhangi bir soruşturmaya veya kovuşturmaya ilişkin bilgiye rastlanmamıştır.

Bu durum karşısında, TC Anayasasının 13. maddesinde temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunmaksızın ancak kanunla sınırlanabileceğinin öngörülmesi ve hakkında mahkemece verilmiş herhangi bir karar olmadan davacının yurt dışına çıkma hürriyetinin kısıtlanmasına olanak bulunmaması gözetildiğinde davacıya pasaport verilmemesine ve pasaportuna şerh konulmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık, bu işlemin iptali istemiyle açılmış davanın reddi yolundaki kararında hukuki isabet görülmemiştir.

 

 

 

Gizem Bölükbaşı