Türk Medeni Hukukunda vasiyetname, kişinin ölümünden geçerli olmak üzere mirasçılarına veyahut belirlediği kişilere belirli bir mal varlığı bırakması amacıyla ikame etmiş olduğu ölüme bağlı bir tasarruf işlemidir. Nitekim, vasiyetname resmi, el yazılı ve sözlü olmak suretiyle oluşturulabilir. Yine, vasiyetname yapma ehliyeti Medeni Kanun’da düzenlenmiş olup, somut olaya göre vasiyetnamenin hükümsüzlüğü irdelenmektedir. Vasiyetnamenin düzenlenmesi akabinde miras bırakının ölümünden sonra vasiyet görevli ve yetkili mahkemesinde açılır.
Nitekim, vasiyetnamenin açılması ile kesinleşen vasiyetnamenin içeriğinin yerine getirilmesine öğretide vasiyetnamenin tenfizi denilmektedir. Vasiyet ile bırakılan mal varlığının vasiyet alacaklıları adına hüküm ve tescili amacıyla vasiyet alacaklısının vasiyeti yerine getirilmesini isteme yükümlülüğü doğar. Nihayetten, vasiyetin yerine getirilmesi vasiyetin açıklanmasından ayrı bir işlem olup; vasiyetin yerine getirilmesi istenmedikçe vasiyet alacaklılarına bırakılan mal varlığı cihetinde tescil veyahut devir işlemi yapılmaz. Vasiyetin Tenfizi yani vasiyetin yerine getirilmesi istenmesi davası, vasiyeti yerine getirmeyen vasiyet yükümlüsüne karşı açılabilir.
Belirli mal olarak vasiyetnameye konu edinmiş mal taşınmaz ise, vasiyet alacaklılarına intikali ancak tapuya tescili ile mümkündür. Bu sebeple, tescil yapılmadığı sürece vasiyete konu malvarlığının mülkiyeti vasiyeti yerine getirme yükümlüsü mirasçılara aittir. Hülasa, vasiyetnamedeki vasiyet alacaklısının vasiyet yükümlülerine karşı dava açarak, vasiyetnamenin Tenfizi ile bahse konu taşınmazın tarafına tescilini talep edebilir.
Belirli mal olarak vasiyetnameye konu edinmiş mal taşınır ise, tapu tescil işlemi gibi bir sürece maruz kalkınmaksızın zilyetliğin tarafına teslimini talep edebilir. Veyahut genel haciz yolu ile de teslime konu taşınırı elde etme imkanına sahiptir.