Türk vatandaşlığının kazanılması ve emsal niteliğinde iptal kararı

Türk vatandaşı ile evlenen yabancı uyruklu kişiye vatandaşlık başvurusunda olumsuz (red) kararı veilmiştir. Türk vatandaşlığının kazanılması için açılan iptal davası ile verilen adeta emsal niteliğinde önemli bir karardır. Kararda aynı zamanda aile birliğine ve Anayasaya değinilmiştir. Önemli bir iptal davası ve akabinde verilen iptal kararıdır. Kişinin dava sonunda vatandaşlık kazanmasına karar verilmiştir. 

 

DAVACI : xx xx
VEKİLİ : AV. MUSTAFA KEMAL BATUR

DAVALI : İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
VEKİLİ : HUKUK MÜŞAVİRİ xx xx -Aynı adreste

DAVANIN ÖZETİ : xx uyruklu olan davacı tarafından, evlenme yoluyla vatandaşlığa alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin xx tarih ve xx sayılı işlemin; Türk Vatandaşı xx xx ile xx xx tarihinde evlendiği, bu evlilikten bir çocuklarının bulunduğu, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 16. maddesinin 1. fıkrasındaki bütün şartları taşıdığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının ve eşinin xx xx tarihinde sonra Bank Asya’da hesap hareketlerinin bulunduğu, davacının eşinin doğrudan örgütsel faaliyetine rastlanılmadığı ancak FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı şahıslara müzahir olabileceği yönünde bilgiler elde edilmesi üzerine davacının vatandaşlık talebinin reddedildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara xx. İdare Mahkemesi’nce duruşma için önceden belirlenen xx tarihinde davacı vekili Av. Tuğçe Hacer Aslan’ın ve davalı idareyi temsilen xx ‘ın geldiği görülerek, taraflara usulüne uygun söz verilip açıklamaları dinlendikten sonra kararın daha sonra tebliğ edileceği belirtilerek duruşmaya son verildi. Dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava, xx uyruklu olan davacı tarafından, evlenme yoluyla vatandaşlığa alınması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin xx xx tarih ve xx sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlıklı 41. maddesinde, “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun “Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması” başlıklı 16. maddesinde; ” (1) Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde; a) Aile birliği içinde yaşama, b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, c)Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır. (2) Başvurudan sonra Türk vatandaşı eşin ölümü nedeniyle evliliğin sona ermesi halinde birinci fıkranın (a) bendindeki şart aranmaz. (3) Evlenme ile Türk vatandaşlığını kazanan yabancılar evlenmenin butlanına karar verilmesi halinde evlenmede iyiniyetli iseler Türk vatandaşlığını muhafaza ederler.” hükmü öngörülmüştür.

Öte yandan, Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 25. maddesinde; “(1) Kanunun 16 ncı maddesinde sayılan şartları taşıyanlar evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. (2) Başvuruda bulunan yabancı hakkında müracaat makamlarınca araştırma yapılır. Araştırma sonucunda yabancının;
a) Bir Türk vatandaşı ile üç yıldan beri evli olmadığı,
b) Evliliğin boşanma veya müracaat tarihinden önce ölüm gibi nedenlerle son bulduğu,
c) Herhangi bir suçtan dolayı yargılamasının devam ettiği veya hükümlü ya da tutuklu olduğu,
ç) 26 ncı madde uyarınca istenen belgeleri ibraz edemediği, anlaşıldığı takdirde başvurusu kabul edilmez ve bu hususta ilgilisine gerekli tebligat yapılır…” hükmü, 26. maddesinde; (1) Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunan yabancı adına müracaat makamlarınca aşağıda belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir:
a) İsteği belirten form dilekçe.
b) Türk vatandaşı eşe ait müracaat makamlarınca sistemden alınan nüfus kayıt örneği.
c) Kişinin hangi devlet vatandaşı olduğunu gösteren pasaport veya benzeri belge, vatansız ise temininin mümkün olması halinde buna ilişkin belge.
ç) Kişinin kimlik bilgilerini gösteren doğum belgesi veya nüfus kayıt örneği gibi belge.
d) Yerleşim yeri Türkiye’de bulunuyor ise en son tarihli ikamet tezkeresi.
e)Herhangi bir suç nedeniyle hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunuyor ise onaylı bir örneği.
f) Kişinin doğum tarihinin ay ve günü bulunmuyorsa, doğum tarihinin tamamlanması için ülkesinin yetkili makamlarından alınmış belge, belgenin temin edilememesi halinde ise 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 39 uncu maddesi gereğince işlem yapılmasını kabul ettiğine dair imzalı beyanı.
g) Hizmet bedelinin Maliye veznesine yatırıldığını gösteren makbuz.” hükmü, 27. maddesinde; “(1) Evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen ve başvuruda aranan şartları taşıdığı anlaşılan yabancı adına 26 ncı maddede belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir ve yabancı hakkında il emniyet müdürlüğünden soruşturma yapılması istenir.” hükmü, 28. maddesinde; “(1) İl emniyet müdürlüğünce evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancının;
a) Aile birliği içinde yaşayıp yaşamadığı,
b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak şekilde fuhuş yapmak ve fuhuşa aracılık etmek gibi davranışlarının olup olmadığı,
c) Türk vatandaşlığını kazanmasında millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunup bulunmadığı,mhususları araştırılır ve oluşan olumlu veya olumsuz kanaat soruşturma formuna açık bir şekilde yazılır. Soruşturma formuna soruşturmaya ilişkin tutanaklar da eklenir.
(2) Soruşturması tamamlanan yabancının dosyası il müdürlüğüne iade edilir. Dosya gerekli inceleme ve araştırma yapılmak üzere il müdürlüğünce komisyona gönderilir.” hükmü, 29. maddesinde; “(1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen yabancı ve eşi, komisyon tarafından ayrı ayrı ve birlikte mülakata tabi tutulmak suretiyle evliliğin gerçek bir evlilik ya da Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılmış bir evlilik olup olmadığı araştırılır.
(2) Mülakat sonucunda oluşan kanaat evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin mülakat formuna yazılır. İl müdürlüğünce dosya karar alınmak üzere Bakanlığa gönderilir.” hükmü , 30. maddesinde; “(1) Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen ve başvuru için gerekli şartları taşıyan yabancı adına 26 ncı maddede belirtilen belgelerden oluşan dosya düzenlenir.
(2) Konsolosluk işlemlerinden sorumlu muavin konsolos veya daha üst yetkili tarafından yabancı kişi ve eşi ayrı ayrı ve birlikte, evliliğin gerçek bir evlilik ya da Türk vatandaşlığını kazanmak amacıyla yapılmış bir evlilik olup olmadığının tespiti için mülakata tabi tutulur.
(3) Mülakat sonucunda oluşan olumlu veya olumsuz kanaat evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin mülakat formuna açık bir şekilde yazılır.
(4) Yabancının bulunduğu devletin kanunları izin verdiği takdirde sabıka kaydı istenir ve yabancının Türk vatandaşı eşi ile evlilik kaydının resmi makamlarda bulunup bulunmadığı araştırılarak elde edilen bilgi ve belgeler dosyaya eklenir ve karar alınmak üzere Bakanlığa gönderilir.” , ”Araştırma, soruşturma ve geçerlilik süresi” başlıklı 72. maddesinin 5. fıkrasında ise, “İlgili kurumlarca yapılan araştırma sonucunda Anayasa ile kurulu devlet düzenini yıkma yolunda faaliyette bulunduğu, bu faaliyetlerde bulunanlarla işbirliği yaptığı veya bunları maddi olarak desteklediği, Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı yurt içinde veya dışında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla ilgili faaliyetlerde bulunduğu, isyan, casusluk ve vatana ihanet suçlarına katıldığı, silah ve uyuşturucu madde kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve insan ticareti yaptığı veya bunlarla ilişki içerisinde bulunduğu tespit edilenler ile taksirli suçlar hariç olmak üzere ertelenmiş, zamanaşımına uğramış, hükmün açıklanması geriye bırakılmış, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa dahi, altı aydan fazla hapis cezası alanlar Türk vatandaşlığını kazanamaz. “İlgili kurumlarca yapılan araştırma sonucunda Anayasa ile kurulu devlet düzenini yıkma yolunda faaliyette bulunduğu, bu faaliyetlerde bulunanlarla işbirliği yaptığı veya bunları maddi olarak desteklediği, Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne karşı yurt içinde veya dışında, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla ilgili faaliyetlerde bulunduğu, isyan, casusluk ve vatana ihanet suçlarına katıldığı, silah ve uyuşturucu madde kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve insan ticareti yaptığı veya bunlarla ilişki içerisinde bulunduğu tespit edilenler ile taksirli suçlar hariç olmak üzere ertelenmiş, zamanaşımına uğramış, hükmün açıklanması geriye bırakılmış, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa dahi, altı aydan fazla hapis cezası alanlar Türk vatandaşlığını kazanamaz.” düzenlemeleri yer almıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığının kazanılabilmesi için talepte bulunan kişinin öncelikle bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldır evli olması, aile birliği içinde yaşaması, evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmaması, millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunmaması ve vatandaşlık için başvuran kişilerin bu şartların tümünü taşıyıp taşımadıklarının tespitinin Yönetmelik hükmü uyarınca İl Emniyet Müdürlükleri tarafından yapılacak detaylı bir araştırma sonucu ortaya konulması gerekmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden, xx uyruklu davacının xx xx tarihinde Türk vatandaşı olan xx xx adlı kişiyle evlendiği, bu evliliğinden bir çocuğunun bulunduğu, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığına alınma talebiyle xx Valiliği’ne müracaatta bulunduğu, davacı hakkında yapılan araştırma ve inceleme sonucunda mevzuatta aranan şartları taşımadığının değerlendirilerek başvurusunun reddine karar verilmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bakılan davada, davalı idarece davacı ve eşi hakkında hakkında yapılan tahkikat neticesinde düzenlenen formlarda; evliliklerin aile birliğini kurmaya yönelik olduğu, evliliklerinin aynı çatı altında devam ettiği, davacının ahlaki durumunun iyi olduğu ve suç kaydının bulunmadığı ancak davacının ve eşinin xx xx tarihinde sonra Bank Asya’da hesap hareketlerinin bulunduğu, davacının eşinin doğrudan örgütsel faaliyetine rastlanılmadığı ancak FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı şahıslara müzahir olabileceği yönünde bilgiler elde edilmesi nedeniyle davacının milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunduğu gerekçesiyle vatandaşlık talebinin reddedildiği görülmekte ise de; UYAP ortamında yapılan araştırmada davacı ve eşi hakkında FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisakı nedeniyle açılan herhangi bir ceza soruşturması veya kovuşturması bulunmadığı, yine davacıya ait Bank Asya hesap hareketleri incelendiğinde; FETÖ/PDY terör örgütüne yardım mahiyetinde herhangi bir kayda rastlanmadığı ve dava dosyasında davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı veya iltisaklı olduğunu gösteren başkaca somut bir bilgi veya belge bulunmadığı anlaşıldığından davacının mili güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir halinin bulunduğunun kabulü mümkün görülmemiştir.

5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 10.maddesinde, aranan şartları taşımanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacağı kurala bağlanmak suretiyle Devletin hükümranlık hakkının doğal bir sonucu olarak yabancıları Türk Vatandaşlığına kabul edip etmeme konusunda idarenin takdir yetkisi bulunduğu açıktır. Bu yetkinin ancak kanunun temel ilkeleri, kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, dava konusu edilen idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı sebebiyle iptalini gerektireceği kuşkusuzdur.

Bütün idari işlemler, nihai olarak kamu yararını gerçekleştirme hedefine yönelmek durumunda olduğundan idari işlemin amaç unsuru bakımından hukuka aykırı sayılabilmesi için idari işlemin tesis edilmesinde kamu yararı dışında bir amacın gözetilmiş olması gerekir. Anayasa Mahkemesi kararlarında kamu yararı kavramından ne anlaşılması gerektiği “genel olarak, bireysel, özel çıkarlardan ayrı ve bunlara üstün olan toplumsal yarar” şeklinde ifade edilmiştir.

Bu durumda, evlilik yoluyla Türk Vatandaşlığını kazanmasına engel bir mahkumiyeti bulunmayan xx uyruklu davacının 5901 sayılı Kanun’un 16. maddesinde öngörülen aile birliği içinde yaşadığı, evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmadığı, milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali olmadığı, soruşturma ve mülakat formlarında evlilikleri ile ilgili değerlendirmelerin olumlu olduğu, davacının eşinden bir çocuğunun bulunduğu dikkate alındığında, Anayasanın yukarıda metni verilen 41. maddesi ile güvence altına alınan aile birliğinin zarar görebileceği sonucuna varıldığından, davacının vatandaşlık başvurusunun reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu, çocukların korunması bağlamında hakkaniyetle bağdaştırılamayacağı sonucuna varılmıştır.

Nitekim Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10.İdari Dava Dairesi’nin 02.10.2019 tarih ve E:2019/1476, K:2019/1591 sayılı kararı da bu yöndedir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan 410,55 TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 2.590,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, xx xx tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Başkan
ALİ ÜN
38451

Üye
RÜYA GÜMÜŞBOĞA TEPE
195097

Üye
MEHMET YİLMAZ
182350

t