Tüketici Mahkemesi Ayıplı Aracın Yenisi İle Değiştirilmesi Kararı

T.C.

ANKARA

… TÜKETİCİ MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2010/

KARAR NO : 2012/

 

HAKİM :

KATİP :

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVA :

DAVA TARİHİ :

KARAR TARİHİ :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın yapılan açık yargılaması sonunda:

DAVA

Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 2007 tarihinde fatura ile …. marka aracı satın aldığını ve araçta önceleri küçük problemler yaşandığını ancak daha sonra aracı kullanamadığını, arcın bakımlarının serviste yapılmış olmasına rağmen aracın değişik tarihlerde birden çok kez arızalar yaptığını, buna ilişkin servis kayıtlarının bulunduğunu, aracın müvekkili tarafından kullanılamadığını, bu nedenle işlerinin aksadığını, araçta gizli ayıp olduğundan yenisi ile değiştirilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde öncelikle mahkemenin görevsiz olduğunu, aracın şehirlerarası ticaret ve meslek hayatına ilişkin olarak kullanıldığını bu nedenle ticaret mahkemesinin görevi olduğunu, kaldı ki mahkemenin de yetkisiz olduğunu savunmuştur. Ayrıca 4077 Sayılı Yasanın 4/2.maddesi gereğince yasal süre içinde ayıp ihbarının yapılmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tüm bu hususlar yanında ayrıca araçta imalat hatası veya ayıp bulunmadığı gibi davanın esastan yasal şartlar ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına dair yönetmeliğin 14/A maddesindeki durumun gerçekleşmediğini, bu nedenle davanın reddini savunmuştur.

GEREKÇE

Dava, satın alınan aracın ayıplı çıktığından bahisle yenisi ile değiştirme istemidir.

Dava konusu araç, davacı tarafça …adlı satıcı firmadan 1…. Tarihinde satın alınmıştır. Dava konusu aracın üreticinin ve ithalatçısının …. Olduğu incelenen faturadan anlaşılmıştır.

Dava konusu araç faturadan da anlaşılacağı üzere … Marka arazi taşıtı olup ruhsat bilgisine göre aracın hususi araç olduğu anlaşılmıştır.

Davalı tarafın öncelikle görev itirazı incelenmiş, buna göre aracın Jeep diye tabir edilen arazi aracı olduğu ancak bu aracın niteliği itibariyle kişinin ticaretle uğraşması aracın ticari araç olmasını sağlamadığı gibi ticari işte kullandığını göstermeyecektir. Ruhsat bilgisinde açıkça aracın hususi olduğu belirtilmiştir. Bu hali ile görev itirazı reddedilmiştir.

Davalı tarafın yetki itirazı incelenmiş, buna göre 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 23/3.maddesinde “Tüketici davalara tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir” hükmü gereğince Ankara Tüketici Mahkemesinin yetkili olduğu anlaşılmış ve yetki itirazı da bu nedenle reddedilmiştir.

Uyuşmazlık bu durumda dava konusu aracın gizli-açık ayıplı olup olmadığı, imalat hatası olup olmadığı ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı noktasında düğümlenmiştir.

Dava konusu araç üzerinde konusunda uzman bilirkişilerin katılımı ile keşif icra edilmiştir.

Bilirkişi kurulunun …. tarihli raporunda da açıkladığı üzere, dava konusu aracın … tarihinde serviste yapılan bir bakım onarım sonrasında yeniden arızalandığı, bu arızanın aracın sürüş güvenliğini teknik olarak etkilediği ve bu arızanın halen devam ettiği, Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesinde belirtilen hüküm gereğince bir yıl içerisinde ikiden fazla aynı arızaları tekrarladığı, satıcının daha uzun bir garanti süresi verdiği ve bunun üç yıl olduğu, bu hali ile 2007 tarihinde satın alınan bir aracın üç yıllık garanti süresinin 2010 tarihinde dolacağı, bu hali ile zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşılmıştır.

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasında; “ambalajında etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan yada tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksikliler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet kabul edilir.” denildikten sonra, maddenin dördüncü fıkrasında da; satıcının ayıba karşı sorumlu tutulanların daha uzun bir garanti süresi vermemesi daha uygun bir süre sorumluluk üstlenmemeleri halinde ayıplı maldan doğan davaların sorumluluğun ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ancak satılan malın ayıbı tüketiciden satıcının hile ile ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı hükmü yer almaktadır.

4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa garanti süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer alan diğer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesine göre de, tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen; malın, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içinde, aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesi, bedelin iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir. 18.2.2004 tarih ve 2004/4-29-83 Sayılı Hukuk Genel Kurulu Kararında da benimsendiği gibi, davalı satıcı onarımı yetkili servis istasyonları eliyle yapmaktadır. Bu istasyonlar satılan araçların teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa sürede ve tam anlamıyla giderebilecek elemanlar bulundurmak zorundadır. Deneme yanılma yoluyla aracı tamire çalışan servis elemanları istihdam edilmesinin sonuçlarının tüketiciye mal edilmesi düşünülemez. Öte; yandan ve asıl önemlisi, üretim hatasının varlığını, rahatlıkla tespit edebilecek nitelikte olması gereken bir yerde ifa yardımcısı durumunda olan servislerin tüketiciyi sonuç alınamayan tamirlerle oyalaması ve arızanın belli aralıklarla tekrarlaması karşısında davada zamanaşımı; varlığından da söz edilemez. MK.nun 2. maddesi hükmü gereğince, herkes hakkını iyiniyet kuralları çerçevesinde kullanmak zorundadır.

Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 4/g maddesi gereğince de imalatçı- ithalatçı firmanın sorumlu olduğu,bu hali ile ve yine Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 15. maddesine göre imalatçı- üretici firmanın sorumlu bulunduğu anlaşıldığından davalı firmanın sorumlu olduğu tespit edilmiştir.

Somut olayda, davacı tarafça satın alınan aracın garanti süresi içerisinde arızasının ikiden fazla tekrarlandığı ve arızaların niteliği itibariyle araçtan beklenen faydayı sağlamadığı ve böylelikle 4077 sayılı yasanın 4. maddesi ile Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14. maddesinde yer alan seçimlik haklardan yenisi ile değiştirme hakkının gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM // Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davacının davasının KABULÜNE,

2-Dava konusu aracın AYIPSIZ MİSLİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE,