Tanıma – Tenfiz Nedir ve Ülkemiz Yasalarında Şartları Nelerdir?

 

Tanıma tenfiz davası, yabancı ülke mahkemesinde verilen bir kararın ülkemizde de geçerli olabilmesi için açılan dava türüdür. Bu davayı açmadan yabancı ülke mahkemesinden alınan kararın Türkiye’de geçerliliği olmaz. 

Maddi ve şekli anlamda kesin hüküm teşkil eden yabancı mahkeme kararları için tanıma tenfiz yapılabilir. 

 

TENFİZ

Tenfiz , yabancı bir mahkeme kararının icrai etkilerinin ülkemizde icra edilebilmesi demektir. 

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun 

Tenfiz Kararı MADDE 50 – (1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.                                                 (2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümleri hakkında da tenfiz kararı istenebilir.

Hukuki yararı bulunan herkes tenfiz talebinde bulunabilir. Tenfiz istemine ilişkin dilekçede kararın verildiği devlet ve mahkemesi, karar numarası, kararın özetine ilişkin bilgiler yer almalıdır. Kararın tamamı değil de bir kısmının tenfizi isteniyorsa tenfizi istenilen kısım açıkça belirtilmelidir. 

 

Tenfiz Kararında Görevli ve Yetkili Mahkeme 

Tenfiz kararlarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise, kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri mahkemesidir. Kişinin Türkiye’de yerleşim yeri yoksa Ankara, İstanbul, İzmir mahkemelerinden birinden tenfiz istenebilir. 

 

TENFİZ ŞARTLARI: 

1. Mütekabiliyet Şartı (Yani Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.)

2. Hükmün açıkça kamu düzenine aykırı olmaması 

3. İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması

4. Savunma hakkı. O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması

Tenfiz Dilekçesine Eklenecek Belgeler ise şunlardır:

1.  Yabancı mahkeme ilâmının aslı veya onaylı bir örneği

 2. İlâmın kesinleştiğini gösteren bir belge ve onaylı tercümesi.

Tenfiz istemini kabulü veya reddi halinde kanun yoluna başvurulabilir. Tenfizine karar verilen yabancı mahkeme hükümleri, Türk mahkemeleri tarafından verilmiş kararlar gibi icra olunur.

 

TANIMA

Tanıma, yabancı bir mahkeme kararının kesin hüküm niteliğinin ülkemizde geçerli olması, sağlanması demektir. Yabancı mahkeme kararı için tanıma kararı verilmesi için yukarıda tenfize ilişkin açıklanan şartların sağlanması gerekmektedir. Ancak burada farklı olarak mütekabiliyet şartı aranmamaktadır. Tanıma kararı sonrasında kesinleşmenin etkisi yabancı mahkeme nezdinde verilen karar tarihinden itibaren hüküm ifade eder.

 

YARGITAY KARARLARI

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/20654E. 2018/10592K. 

‘..Bu durumda, yabancı mahkemelerce verilen nafakaya ilişkin ilamların Ülkemizde icra edilebilmesi için Türk mahkemelerince verilecek bir kararla tanınması ve tenfizi ulusal ve uluslararası mevzuata göre zorunlu bulunduğundan; mahkemece, işin esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken; belirtilen uluslararası sözleşme hükümlerine göre nafakaya ilişkin yabancı mahkeme ilamını Türkiye’de doğrudan icra ettirebilme imkanı bulunan davacının tanıma ve lenfiz talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir…’

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/7122E. 2011/5353K.

“Yabancı kararla ilgili tanıma ve tenfiz kararı verilmedikçe veya bu yönde açılan dava reddedildiği takdirde o karar, Türkiye’de Türk hukuk sistemi açısından hukukî sonuç doğurmaz.”

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu 2010/1E. 20112/1K.

Tenfiz hâkiminin yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından doğruluğunu inceleme ve değerlendirme yetkisi yoktur. Bu yasak çerçevesinde, tenfiz hakiminin ilamda mevcut olan bir gerekçeyi inceleyip değerlendirmesi de söz konusu olamaz. İlamda bir gerekçenin bulunması veya bulunmaması ilamda yer alan hükmün kamu düzenine aykırılığını belirlemede önem taşımamaktadır. Anayasanın 141. maddesinin yargılama usulüne ilişkin olarak koyduğu ilkelerin, münhasıran Türk mahkemeleri için geçerli olacağı açık ve tartışmasızdır. Yabancı mahkeme ilamının hüküm fıkrasının uygulanmasıyla, kamu düzenine aykırı sonuçları doğuracak yabancı mahkeme kararlarının tenfizi olanaklı değildir. Yabancı mahkeme kararlarının salt gerekçesinin bulunmamasının kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tenfizine engel olmayacağı ve bu hususun 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 54/c maddesi anlamında kamu düzenine açıkça aykırılık sayılmayacağına karar verilmiştir.”

 

Beyzanur Kılıç / Batur Bölükbaşı