Miras Sebebiyle İstihkak Davası ve Hukuk İnceleme

 

  1. MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK DAVASI NEDİR?

 

Türk Medeni Kanununda düzenlenmiş olan miras hukuku sistemimize göre mirasbırakanın ölümü ile mirasbırakanın terekesi, hakları, borçları ve mirasçıya intikale elverişli özel hukuk ilişkileri bir bütün olarak yasal ve atanmış mirasçılara geçer. (TMK 599)

 

Miras sebebiyle istihkak davası ise TMK’nın 637. maddesinin 1. fıkrasında ‘’mirasçıların tereke mallarını elinde bulunduran kişilere karşı mirastaki üstün hakkını ileri sürerek açtığı bir dava’’ olarak nitelendirilen; herkese karşı açılabilen ve terekenin tamamına ilişkin talep imkanı veren bir eda davasıdır.

 

Miras sebebiyle istihkak davası özel ve bağımsız bir dava olup, amaç mirasçının mirasçılık hakkına dayanarak tereke mallarını ele geçirmesidir. Bu dava terekenin tümü için açılabilecek bir dava olup bütünsel (külli); terekeye dahil şeylerin davacıya iadesine karşılık gelmesi sebebiyle edim davası; aynı zamanda miras hakkının mutlak haklardan olması sebebiyle ayni bir davadır.

 

  1. MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK DAVASININ TARAFLARI

 

  1. DAVACI

 

Miras sebebiyle istihkak davasını yalnızca yasal veya atanmış mirasçılar açabilirler. Davacı sıfatının tespitinde önemli olan husus TMK’nin 637. maddesi 1. fıkrasında yer alan ‘’…mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek..’’ kısmı sadece lafzi yorumla ele alındığında davacılık sıfatının tespiti bakımından uygulamada sorunlar yaşanabilmektedir. Şöyle ki, bu davanın tarafı olmak ancak bütün mirasçılara üstün konumda hakka sahip olunması gerekir. Örneğin, mirasbırakanın oğlu hayatta ise mirasbırakanın kardeşi 2. zümrede olduğu için bu davayı açamayacaktır, ancak birinci zümredeki çocuk davayı açabilir.

 

Yine terekenin tek bir mirasçısı olması durumda herhangi bir problem yaşanmadan bu dava açılabilir ancak terekenin birden fazla mirasçısı olması durumunda, paylaşım yapılana kadar aralarında miras ortaklığı bulunan kişiler bu davayı ancak birlikte ya da ortak temsilci aracılığıyla açabilirler. Ancak mirasçılardan her biri bu davanın açılması için mahkemeden ‘’tereke temsilcisi atanmasını’’ talep edebilir. (TMK 640/3)

 

Mirasçılar, miras ortaklığı devam ettiği sürece birbirlerine karşı miras sebebiyle istihkak davası açamazlar.

 

Vasiyet alacaklıları, mirasçının alacaklıları ve miras hissesini satın alan 3. kişiler bu davayı açamazlar.

 

  1. DAVALI

 

Miras sebebiyle istihkak davası, terekenin tamamına ya da tereke mallarının bir kısmını elinde bulunduran (zilyet olan) kişiye karşı açılır. Davalının zilyetliği davacının miras hakkı ile çelişmelidir.

 

  • MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK DAVASINDA İSPAT YÜKÜ

 

Miras sebebiyle istihkak davasında davacı, mirasçılık sıfatını, dava konusu malın terekeye ait olduğunu, davalının bu mallara zilyet olduğunu ispat etmelidir.

 

Davalı ise tereke malına haklı bir sebebe dayanarak zilyet bulunuyorsa bunu ispat yükü davalıya düşer.

 

Davalı, tereke malını zamanaşımı yoluyla kazandığını ileri süremez. (TMK 638/2)

 

  1. YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

 

TMK’nın 578. maddesine göre bu davada yetkili mahkeme mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.

 

Görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

 

  1. ZAMANAŞIMI

 

Miras sebebiyle istihkak davasında zamanaşımı süreleri davalının iyiniyetli veya kötüniyetli olmasıyla bağlantılı olarak değişmektedir. (TMK 639) Buna göre;

Davalı iyiniyetli ise zamanaşımı davacının mirasçı olduğunu ve davalının terekeye zilyet olduğunu öğrendiği andan itibaren 1 yıl; her halükarda yasal mirasçıysa mirasbırakanın vefatından, atanmış mirasçı ise vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren 10 yıldır.

 

Davalı kötüniyetli ise dava zamanaşımı süresi 20 yıldır. Genel kabule göre bu 20 yıllık sürenin başlangıcı yasal mirasçılar için mirasbırakanın ölüm anı, atanmış mirasçılar için vasiyetin açıldığı tarihtir. Yine kötüniyetli zilyede karşı da öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl içinde davanın açılması gerekir.

 

  1. KORUYUCU ÖNLEM

 

Hakim, davacının haklarının korunması adına güvence gösterilmesi, tapu siciline şerh verilmesi gibi önlemler alabilir.

 

  • MİRAS SEBEBİYLE İSTİHKAK DAVASI HÜKÜMLERİ

 

Dava, davacı lehine neticelenirse, TMK md. 638’e göre davalı zilyeti olduğu tereke malını davacıya iade eder. Davalının iadedeki sorumluluğu haksız zilyetlik kurallarına göre ele alınır.

 

Davalı ister iyiniyetli ister kötüniyetli olsun, kazandırıcı zamanaşımı ileri süremez.(TMK 638/2)

 

Stj. Av. Cansel ERGÖKTAŞ