Malta ve Türkiye Arasında Finansal İstihbaratta İş Birliği

 

29 Eylül 2021 tarihli ve 4519 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Karapara Aklama, Bağlantılı Öncül Suçlar ve Terörizmin Finansmanı ile İlgili Finansal İstihbarat Değişiminde İşbirliğine Dair Mutabakat Muhtırası yürürlüğe girmiştir.

 

  1. Bu muhtırayla Türkiye ve Malta mali istihbarat birimleri arasında bilgi paylaşımlarının artması amaçlanmakla birlikte ilgili muhtırada bunun nasıl olacağı ayrıntılarıyla düzenlenmiştir. Buna göre taraflar karşılıklılık ilkesine uygun şekilde gerekli bilgileri kendiliğinden ya da istenmesi halinde paylaşacaktır. Karşılıklılık (mukabiliyet ilkesi) devletler arasındaki ilişkilerde maruz kalınan davranışa aynı biçimde cevap vermek olarak tanımlanabilir. Bu muhtırada da karşılıklılık ilkesi esas alınmıştır, Malta ya da Türkiye milli istihbarat birimleri karşılıklılık ilkesi çerçevesinde bilgi paylaşımında bulunacaklardır.
  2. Bu süreçte iki tarafın da ulusal mevzuatları dikkate alınacaktır. Bilgiler talep edilirken talebin nedeni, amacı, aciliyeti ve taraflar mümkün olduğu ölçüde talepte yer alacaktır. Talepte bulunulan taraf elde ettiği bilgiyi tam olarak talepte bulunan tarafla paylaşacaktır şayet tam bilgi verme için zamana ihtiyaç duyulursa, bunun yerine geçici bir bilgi vermek için gerekli çaba gösterilecektir. Talepte bulunulan taraf yurt içinde yaptığı araştırmada elde edebileceği tüm bilgileri talep edene verecektir. Muhtıradaki bu düzenlemeler ışığında akla bu bilgi paylaşımının temel hak ve özgürlüklerden olan ve anayasada korunan özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması konusunda ihlale sebep olup olmayacağı gelecektir. Türk Anayasasının 20. maddesine göre Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz aynı maddenin 3. fıkrasına göre Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir…. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 5. maddeye göre ise Kişisel veriler ilgili kişinin açık rızası olmaksızın işlenemez. Yine aynı kanunun 28. maddesi (ç) bendine göre Kişisel verilerin millî savunmayı, millî güvenliği, kamu güvenliğini, kamu düzenini veya ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik olarak kanunla görev ve yetki verilmiş kamu kurum ve kuruluşları tarafından yürütülen önleyici, koruyucu ve istihbari faaliyetler kapsamında işlenmesi kişisel verilerin rızayla işlenmesinin istisnalarındandır. Muhtırayla düzenlenen bu bilgi paylaşımını da devletin istihbarat faaliyeti olarak değerlendirebiliriz. Bu durumda kişisel verilerin işlenmesinin istisnası olarak bu temel hakkın sınırlanabileceği bir alan olsa da devlet sınırsız sınırlama yetkisine sahip değildir. Bu sınırlamalarda Anayasanın 13. maddesi dikkate alınmalı ve sınırlamalar Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine, ölçülülük ilkesine uygun olmalıdır. Bu bilgiler ışığında kişisel verilerin ancak kanunla öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceğini ancak devletin milli güvenliği sağlama amacıyla ve anayasa madde 13’teki sınırlamalara uymak şartıyla bu bilgileri işleyebileceği sonucuna varabiliriz. Sonuç olarak ilgili muhtırayla kişisel verilerin korunması hakkının sınırlandırılması hukuken sakıncalı değildir.
  3. Muhtıraya göre, ilgili talep sonucunda elde edilen bilgiler taraflarca elde edilme amaçlarından başka amaçlarla ya da üçüncü taraflarca kullanılamaz. Bilgilerin üçüncü makamlarla paylaşımı ya da belirlenen amaç dışında bir amaçla kullanımı ancak bilgiyi veren tarafın açık izniyle mümkün olacaktır. Ancak talepte bulunan tarafın bilgi edinme talebine cevap verme amacıyla üçüncü kişilerle bilgi paylaşılması halinde talepte bulunan taraftan bu bilgi paylaşımıyla ilgili önceden izin alınmasına gerek yoktur. Bu düzenleme üçüncü tarafın kim olduğu ve bilgilerin hangi amaçla kullanılacağına bağlı olarak kişisel verilerin korunması temel hakkının sınırlanması bakımından sakıncalı olabilir. Kişisel veriler devletin milli güvenliği sağlaması amacıyla, anayasadaki ölçütlere uygun olarak işlenebilir ancak üçüncü tarafla paylaşılmasının amacı milli güvenliğin korunması değilse ilgili hak ihlal edilmiş olacaktır.
  4. Bilgilerin başka amaçla kullanımı izni istendiğinde bu izin ivedilikle ve en geniş şekilde verilecektir. Yine bu düzenleme de kişisel veriler bakımında ölçüsüz bir sınırlama getirmektedir.
  5. Taraflar paylaşılan bilgilerin resmi gizliliğe tabi olduğunu kabul eder ve ulusal kaynakların gizliliği içinde korunacağını taahhüt ederler.
  6. Talep edilen bilgiyle ilgili halihazırda bir adli süreç başlamışsa ve bilgilerin paylaşılması bu süreci etkileyecekse, yardımlaşma tarafların ulusal yasal sistemine veya ulusal güvenliğine ya da talepte bulunulan tarafın taraf olduğu uluslararası anlaşmalara aykırıysa talepte bulunulan tarafın bilgi verme yükümlülüğü yoktur. Talep olunan taraf karşılıklığın olmaması, işbirliği yapılmamasının tekrarlanması durumlarında yine bilgi vermeyi reddedebilir. Bilgi vermenin reddi durumunda bu ret nedenleriyle birlikte talepte bulunan tarafa yazılı olarak bildirilecektir. Talepte bulunan taraf istenmesi durumunda geri bildirim sağlar.

 

Stj Av. Cansel Ergöktaş