Emeklilikte Yaşa Takılanlar ve Hizmet Tespiti

Son zamanlarda ülke gündemini en çok meşgul eden konulardan biri olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesi 3 Mart 2023 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yürürlüğe girmesi ile birlikte birçok soru işaretini de beraberinde getirdi.

EYT kavramından basitçe bahsetmemiz gerekirse; 8 Eylül 1999 tarihine kadar sigortalılık süresini ve prim gününü tamamlayan çalışanlar emekli olabiliyordu. Fakat kanunda yapılan değişiklik ile bu iki kriterin yanına bir de yaş kriteri eklendi. Böylelikle 1999’da yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Kanununda yapılan değişiklikle emekli olma yaşı değişti ve birçok insan yaş sınırından dolayı emekli olamadı. EYT düzenlemesi tam olarak 1999 yılında yapılan bu değişiklikle mağdur olanların haklarını onlara tekrar vermeyi hedeflemekte.

1999 yılındaki kanun değişikliği öncesinde kadınlarda 20 yıl, erkeklerde ise bu değişiklik öncesi 5000 gün prim şartı ve 25 yıl sigortalılık süresi yeterliydi. 5000 gün prim yaklaşık olarak 13.5 yıla denk düşerken 18 yaşında çalışmaya başlayan bir kadın 38, 18 yaşında çalışmaya başlayan bir erkekse 43 yaşında emekli olabiliyordu. Ancak 8 Eylül 1999 tarihinde 4447 sayılı Kanun ile birlikte kadınlarda emeklilik yaşı 58, erkeklerde 60 oldu. 2008 yılına gelindiğinde ise ilk kez sigortalı olarak işe başlayacaklar için 5510 sayılı Kanun ile emeklilik yaşı 65’e yükseltildi. Böylece yaklaşık 5 milyon kişi emeklilikte yaşa takıldı.

EYT düzenlemesi ile birlikte sigorta başlangıç tarih 9 Eylül 1999 tarihinden önce olan ve prim gün sayısını tamamlamış olan ancak yaşlarından dolayı emekli olamayan kişiler kademeli bir şekilde emekli olabilecekler.

Emeklilikte Yaşa Takılanların yanında, 9 Eylül 1999 tarihi öncesi sigorta girişi olduğu halde primi yatırılmayan pek çok kişi mevcut. Bu kişiler, hak kaybına uğramamak için bir hukuki yol olarak Hizmet Tespit Davasına başvurabilirler.

Hizmet Tespit Davası:

5510 sayılı Kanun’a göre sigortalı sayılan işlerde çalışanların, Sosyal Güvenlik Kurumunca tespit edilemediğinde veya eksik bildirilmiş hizmetlerin tescil edilmediğinin sonradan öğrenildiğinde tespiti amacıyla açılan davadır.

5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesine göre; “Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır”

Hizmet tespit davasında işçinin vefat etmiş olması halinde mirasçıları da hak düşürücü süre (işçinin işten ayrıldığı yılın son gününden itibaren 5 yıl) içerisinde dava açma hakkına sahiptirler. Hizmet tespit davasında görevli mahkeme iş mahkemeleri; iş mahkemelerinin bulunmadığı yerde ise asliye hukuk mahkemeleridir.

Hizmet Tespit Davası açabilmek için belirli şartların varlığı gerekmektedir. Bunlar:

  • İşçi ile işveren arasında hizmet sözleşmesinin bulunması gerekmektedir.

  • İşçi hizmet ilişkisi kapsamında iş görme borcunu yerine getirmelidir.

  • İşçinin sigortasız çalıştırıldığının veya sigorta primlerinin eksik ödendiği durumunun SGK tarafından daha öncesinden tespit edilmemiş olması gerekmektedir.

Yukarıda bahsettiğimiz tüm bu şartların sağlanması ile EYT düzenlemesinden prim gün sayısının eksik çıkması sebebiyle yararlanamayan kişiler, hizmet tespit davası açarak bu hak kaybını ortadan kaldırabileceklerdir.

Ayşenur Yücel