Cayma Hakkının Kullanımı ve Hukuki Niteliği

I.                   Giriş

 

Mali hakkını devreden ya da ruhsat tanıyan eser sahibi, devrettiği hakkın kullanılmaması ya da eksik kullanılması durumlarda eser sahibine tanınan hakka ‘’Cayma Hakkı’’ denir. Ülkemizde cayma hakkı çeşitli kanun ve yönetmeliklerde düzenlenmiştir[1]. Bu çalışmada öncelikle Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında cayma hakkı hukuki niteliği ve cayma hakkının kullanılmasının sonuçlarına değinilecektir. Daha sonra cayma hakkı, sözleşmeden dönme ve sözleşmeyi haklı nedenle fesih ile kıyaslanacak ve caymanın ne zaman hüküm ifade edeceğine değinilecektir. Son olarak Caymaya itiraz davasında ileri sürülen taleplerin içerikleri belirlenerek tamamlanacaktır.

II.                Caymanın Hukuki Niteliği ve Kullanılmasının Sonuçları

A.    Caymanın Hukuki Niteliği

Cayma hakkı, bozucu yenilik doğuran bir hak, hakkın kullanılması ise bozucu yenilik doğuran bir işlemdir. Cayma hakkının kullanılasıyla, eser sahibinin daha önce eser üzerinde bir başkasına devrettiği ya da lisans tanıdığı mali hakkı kendiliğinden eser sahibinin malvarlığına geri döner. Cayma hakkı, mali ve manevi karakter taşımakla birlikte manevi yönü ağır basar[2]. Cayma hakkının kullanılmasının sonuçlarını geriye etkili mi yoksa ileriye etkili mi doğuracağı konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür[3].

Bir görüşe göre, cayma fesih ile benzer niteliktedir. Bu yüzden cayma hakkının hükümleri ileriye etkilidir.

İkici bir görüşe göre ise, cayma hakkı temerrüde benzer sonuçlar doğurması sebebiyle, cayma hakkı geçmişe etkilidir.

Diğer görüşe göre ise cayma hakkı, somut olayın özelliklerine göre ya fesih ya da sözleşmeden dönme olarak ortaya çıkar[4].

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (‘’FSEK’’) m. 58’ de düzenlenen cayma hakkı bütün şartları Borçlar Kanunun 106 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan şartların aynısıdır. FSEK 58. Maddesinde cayma hakkı diye adlandırıldığı özel bir fesih ve dönme hakkı eser sahibine tanınmıştır. Hüküm uyarınca, mali hakkı devralan ya da lisans iktisap eden kimse, kararlaştırılan süre içinde ‘’hak ve salahiyetlerden gereği gibi faydalanamaz ve bu yüzden eser sahibinin menfaatleri esaslı surette ihlal edilirse’’ eser sahibi sözleşmeden cayabilir. Dikkat edilecek olursa caymada özel bir ihlal vardır. O da eser sahibinden hak veya ruhsat iktisap eden kişinin bu hak veya ruhsattan gereği gibi yararlanmayarak, bu sebeple eser sahibinin menfaatleri esaslı surette ihlal edilmesi halinde eser sahibi, sözleşmeden cayma hakkını kullanabilecektir[5]. Caymaya bu özel ihlalin varlığı halinde başvurulur. Diğer ihlallerde ve borçlunun temerrüdünde Borçlar Kanunu (‘’BK’’) hükümleri uygulanır; yani cayma BK’nın fesih ve dönmeye ilişkin hükümlerini bertaraf etmiş değildir[6].Bu açıklamalar çerçevesinde cayma hakkı son görüşte belirtildiği gibi somut olayın özelliklerine göre ya fesih ya da sözleşmeden dönme olarak ortaya çıkar kanaatine varılmıştır.

B.     Cayma Hakkını Kullanmanın Hukuki Sonucu

Cayma hakkının kullanılmasıyla eser sahibi ile mali hakkı veya kullanıma ruhsatını iktisap eden kimse arasında ki hukuki ilişki son bulur ve hak veya ruhsat eser sahibine döner[7]. Mali hakkı kendisine dönen eser sahibi, mali hakkı gereği gibi kullanılmamışsa veya kullanımından dolayı bir zararı olmuşsa bunu da B.K çerçevesinde talep edebilir. Aynı şekilde cayma hakkı kullanılmak suretiyle kendisinden mali hakkı veya kullanım ruhsatı alınan kişi bu durumda caymaya itiraz davası açarak cayma iptalini isteyebileceği gibi bir zararı varsa bunu da yine BK. ya göre isteyebilir.

C.    Cayma Hakkı Kullanılabilmesinin Şartları

FSEK m. 58’ de belirtilen üç şartın birlikte gerçekleşmesiyle mümkün olur belirtilen şartlar;

  1. Eser sahibinden mali bir hakkı veya lisansı alan, bu hak veya lisansı hiç ya da gereği gibi kullanmammış olmalıdır.

Ancak bunun için eser sahibi ile karşı taraf arasında mali hakların devrine veya lisans vermesine ilişkin sözleşme yapılmalıdır ve bu sözleşme hali hazırda devam eden bir sözleşme olmalıdır. Cayma hakkını kullanmadan önce sona eren bir sözleşmede cayma hakkı kullanılmaz

  1. Kullanmama nedeniyle eser sahibi hakları esaslı suretle ihlal edilmiş, eser sahibi bu durumdan zarar görmüş olmalıdır.

Cayma hakkının kullanılabilmesi için eser sahibinin haklarının ihlal edilmiş olması ve bunun yanında bu ihlalden dolayı eser sahibinin bir zararı olmalıdır. Esaslı suretle olmayan bir ihlalde cayma hakkını kullanan eser sahibine, karşı taraf cayma itiraz davası açma hakkı doğar.

  1. Eser sahibi cayma hakkını kullanmadan önce diğer tarafa münasip süre vermelidir.

Cayma hakkını kullanmak isteyen eser sahibi, cayma hakkını kullanmadan önce, kanundan doğan cayma hakkını kullanabilmesi için noter vasıtasıyla diğer tarafa münasip bir mehil vermelidir[8]. Cayma hakkından önceden vazgeçme geçersiz olduğu gibi, bu hakkın kullanımını iki yıldan fazla süreyle yasaklayan şartlar da hükümsüzdür. Cayma hakkından önceden vazgeçme hükümsüz iken sonrada vazgeçme geçerlidir[9]. Caymadan önceden vazgeçme mümkün olmadığı gibi caymayı meneden sınırlamalar da geçersizdir(FSEK M. 58/5).

FSEK m. 58’in açık hükmün karşısında mehil verilmesinin noter marifetiyle yapılması gerekir, ancak üç halde mehil verilmesine gerek yok.

  • Hakkın iktisap eden için imkânsızsa,
  • Sözleşmeyle hakkı veya kullanma ruhsatını iktisap eden kimse kullanmayı açıkça reddediyorsa,
  • Mehil verilmesi eser sahibinin haklarını esaslı surette tehlikeye düşürüyorsa mehil verilmesine gerek yoktur.

III.              Cayma Hakkının Dönme ve Haklı Sebeple Fesih’in Kıyaslanması

A.    Sözleşmeden Dönme ve Cayma Hakkının Kıyaslanması

Cayma hakkı, borçlanma işlemine münhasır dolaylı etkileri bulunan dönme hakkı, geniş anlamda tasarruf işlemine dolaysız bir güçle etkili kılınmış türüdür[10].

Burada kendisinden cayılması söz konusu olan sözleşme, bir yayın sözleşmesidir. Yayın sözleşmesi, bir fikir ya da sanat eserinin, yayınlanmak üzere bir kimseye bırakılmasına ve bu kimsenin de eseri basıp çoğaltarak yaymasına ilişkin karşılıklı söz verilerinden ve yükümlülüklerinden oluşan bir karşılıklı sözleşmedir[11]. Bu sözleşmede eser sahibinin eserini yayınlayana bırakma ve yayın hakkını yayınlayana geçirme yükümlerine karşılık, yayınlayanın da bu eseri basıp çoğaltma ve yayma yükümleri vardır. Ancak yayın sözleşmesi bu borçlandırıcı niteliğinin yanı sıra, eser sahibinin yayın hakkına dolaysız yoldan yayınlayana geçirici ve böylece yükümlerden birinin daha sözleşmenin kuruluşu anında ifasını gerçekleştirici bir tasarruf sözleşmesi niteliği de taşır. Yani yayın sözleşmesi, borçlanma ve tasarruf sözleşmelerini kaynaştırıp bütünleştirerek aynı anda gerçekleştirir.

İşte cayma üzerine, aynen dönmede olduğu gibi, bu sözleşme ilişkisinin verme ile yapma yükümleri, yükümlünün sürekli bir defi hakkı ile kalkmakta, fakat bunun ötesinde yayınlayana, borçlanma işlemiyle birlikte gerçekleştirilmiş tasarruf işlemiyle geçirilmiş bulunan yayın hakkı da kendiliğinden eser sahibine dönmektedir. FSEK 58 dayanarak sözleşmeden cayan eser sahibi, cayma bildiriminin karşı tarafa varmasıyla, yayın hakkını da herhangi bir özel geri verme edimine ya da kaldırma işlemine gereksinme olmaksızın, kendiliğinden yeniden kazanmış, kendine geri çağırmış olur. Caymanın tasarruf işlemine de yaygın gücü işte bu noktada belirtilmektedir.

Yayın hakkını tek bir aşamada hem düşürüp hem de kendiliğinden eser sahibine geri döndürücü bir cayma hakkı, yasa tarafından, çeşitli nedenlerle ön görülmüş olabilir

B.     Haklı sebeple Fesih ve Cayma Hakkının Kıyaslanması

Fesih, sürekli sözleşme ilişkisini sona erdirmeye yönelik, ortadan kaldırmaya yönelik bozucu yenilik doğuran bir haktır. Hüküm ve sonuçları muhatabın hâkimiyet alanına girdiği anda geleceğe etkili olarak meydana gelir. Bu hak tek taraflı olarak kullanılır. Şarta bağlı kullanılmaz, kullanıldıktan sonra da geri alınmaz. Haklı sebeple fesih, beyanın muhataba ulaştıktan sonra sözleşme ilişkisi derhal ortadan kalkar[12]. Cayma hakkı, bozucu yenilik doğuran bir hak, hakkın kullanılması ise bozucu yenilik doğuran bir işlemdir. Cayma hakkının kullanılasıyla, eser sahibinin daha önce eser üzerinde bir başkasına devrettiği ya da lisans tanıdığı mali hakkı kendiliğinden eser sahibinin malvarlığına geri döner. Cayma, sözleşme ilişkisini çözer, fesih ise sözleşme ilişkisini sadece sona erdirir. Karşılıklı ifa ile söndürülen bir sözleşme ilişkisi, cayma ile çözülür, fesih ile de sona erdirilir. Cayma hakkının kullanımıyla sözleşme ilişkisini geçmişe etkili olarak ortadan kaldırmaz. Sözleşmeden Cayma, her şeyden önce henüz ifa edilmemiş olan edimleri sona erdirir. Buradaki sona erme geçmişe değil geleceğe etkilidir. Caymanın doğurduğu ikinci sonuç kendisini, daha önce henüz ifa edilemeyen edimlerde gösterir. Cayma hakkı kullanıldıktan sonra kendisine devredilen mali hakkı elinde bulunduran yayımcı bu hakkı eser sahibine teslim etme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.

 

C.    Cayma Ne Zaman Hüküm İfade Eder?

Noter vasıtasıyla verilen mehil neticesiz kalırsa veya süre verilmesine gerek yoksa noter vasıtasıyla yapılacak bir ihbarın karşı tarafa varmasıyla cayma tamamlanmış olur.(FSEK m.58/II-III). Cayma için bu ihtarın gönderilmesi şarttır, aksi takdirde cayma geçersiz olur[13]. Noter aracılığı ile ‘’ yapılacak ihbar ile cayma tam olur’’. Cayma için cayma ihbarının gönderilmesi şarttır. Gönderilen ihbar ile birlikte eser sahibi sözleşmeyle başkasına devretmiş olduğu mali bir hakkı veya lisansı kendisine geri döner.

Cayma hakkının kullanımı, yayın sözleşmesinin tümüyle ortadan kaldırılması anlamı taşımaktadır. Bu durum karşısında, cayma hakkının kullanımı ile yayım sözleşmesinden söz edilemeyeceğine göre, sözleşme nedeniyle yayımcının eser üzerinde her hangi bir mali hak ileri süre bilmesi de olanaksızlaşacaktır. Ne var ki, bu durum, sözleşme hükümlerinin uygulanmasındaki hizmet oranı dikkate alındığında bir bakıma karmaşık bir nitelik taşımaktadır. Yayımcının sözleşmeye uygun olarak eserin basımının tamamlanmış olması ve cayma hakkının, sözleşmenin diğer bazı hükümlerinin uygulanmamasından kaynaklanması halinde, yayımcının, eser üzerinde kendisine devredilmiş olan mali haklara sahip sayılıp sayılmayacağı, ancak yargının çözümleyebileceği ciddi bir sorun oluşturmaktadır[14].

Cayma için karşı tarafın kusurlu olması şart değildir. Kusur halinde haksız fiil hükümlerine dayanılarak tazminat talep etme hakkı vardır. Ancak karşı tarafın kusuru yoksa veya eser sahibinin kusuru daha ağırsa, hakkaniyetin gerektirdiği hallerde karşı tarafa da münasip bir tazminat talebinde bulunabilir[15].

IV.             Caymaya İtiraz Davasında İleri Sürülen Talebin İçeriği

Noter aracılığıyla çekilen ihbar ile tamamlanan cayma hakkı, eser sahibi tarafından kendisine mali hak devredilen ya da lisans tanınan yayınevinde (yayımcı) bulunan haklar eser sahibine tekrar döner buna karşı yayımcı ihbarın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 4 hafta içinde ‘’cayma itiraz’’ davası açar.( FSEK m. 58/III)

Caymaya itiraz davasında ileri sürülen hususlar genellikle cayma hakkının yerinde kullanılmadığı söz konusun FSEK m. 58 ‘ de sayılan şartların oluşmadığı bu bakımdan cayma hakkının yasaya aykırı kullanıldığını iddia edilerek caymanın geçerli olmadığının tespitine karar verilmesine yönelik talepte bulunulur. Bu tespit yapılırken caymanın yasanın öngördüğü şekilde cayma hakkının kullanılıp kullanılmadığına bakılır. Örneğin; Cayma ihbarı ile birlikte karşı tarafa uygun bir süre verilmelidir. Karşı tarafa mehil verilmeden cayma hakkının kullanılması durumunda cayma hakkının iptali için caymaya itiraz davası açılır. (İstanbul 1. FSHHM DN:2007/306 E 2005/471 K) Eser sahibi bazı durumlarda cayma hakkını haksız yere kullandığı durumlarda mali hak sahibi Caymanın iptali ile birlikte uğradığı zararlardan dolayı eser sahibinden tazminat talebinde bulunabilir. Ancak eser sahibi, devrettiği yetkiyi haklı olarak iptal ederse herhangi bir tazminat ödemez[16]

V.                Sonuç

Cayma hakkının hukuki niteliğinin tanımla birlikte, cayma hakkının kullanımı ve cayma yerine kullanılan ama aslında anlam ve sonuçları bakımından cayma hakkından farklı olan kavramların cayma hakkına benzerlikleri ve farklılıkları ele alınmıştır. Eserimizde kavram kargaşalığı çözüm bulmanın yanında cayma hakkının kullanım ile birlikte doğurduğu hukuki sonuçların yanında caymaya itiraz davasında ileri sürülen taleplerin neler olabileceği kapsamlı bir şekilde açıklanmıştır.