Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Olarak Girme ve Orada Kalma

Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Olarak Girme ve orada kalma

T.C.
ANKARA
X ASLİYE CEZA MAHKEMESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
[C.SAVCILIĞI ESAS NO] :

GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : K.H.
SANIK :
MÜDAFİİ : Av. MUSTAFA KEMAL BATUR,
İtower Plaza. Akar Cad. No:3/58 Kat:8 Bomonti 34384 Şişli/ İSTANBUL

SUÇ : Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Olarak Girme ve Orada Kalma
SUÇ TARİHİ :
SUÇ YERİ : ANKARA
KARAR TARİHİ :

 

 

Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Ankara C. Başsavcılığı’nın xxx gün ve 20xx esas no’lu iddianamesiyle İçişleri Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının 0 sayılı yazıları ile Bakanlıkları tarafından Valilik, Kaymakamlık, İl Özel İdareleri ve İl Müdürlüklerine, sunucularında hazır wep sitesi oluşturmak için kullanılan İSAY (internet sayfaları yönetimi) verildiğini, internet sitesinin son olarak tarihinde kullanıldığını, daha sonra dört yıl boyunca herhangi bir giriş yapılmadan durduğunu, suç tarihinde kimliği ve adresi tespit edilemeyen bir kişinin saat 23:44’de izinsiz olarak internet sitesine giriş yaptığını ve buradan “il bülteni” ekran görüntüsü aldığının bildirilmesi nedeniyle yapılan soruşturmada, İçişleri Bakanlığı tarafından internet sayfalarının yönetimi için kullanılan sayfaya 262 tarihinde saat IP adresiyle yetkisiz erişimde bulunulduğu ve buradan ekran görüntüsü alındığının tespit edildiği, ilgili IP adresinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetide bulunan sanık xx’a ait olduğu iddiasıyla kamu davası açılmıştır.

Sanık alınan savunmasında;xxx Şirketinin Teknik müdürü olduğunu, şirketin 6 hissedarı olduğunu, şirket müdürü’nün xx olduğunu, şirketin KKTC de internet oparetörü olarak faaliyet gösterdiğini, şirket olarak 16 binden fazla müşteriye internet hizmeti sağladığını ancak internet hizmeti sağladığı müşterilerinin kayıtlarının tutulmadığını çünkü KKTC de böyle bir yasa olmadığını, yapılan İP tespitinin teknik müdürü olduğu için internet sağlayıcısı şirkete ait olduğunu ancak bu şirketin internet sağladığı pek çok kullanıcısı olduğunu, İP’ye sadece bu kullanıcıların bağlı olduğu internet bağlantısını tespit edildiğini, Kıbrısta bu bağlantıları verdikleri müşterilerin kayıtlarını tutmadıklarını, suç tarihinde bu bilgisayarı hangi müşterisinin kullandığının tespit edilemediğini, İP adresi’nin kendisinin çalıştığı şirketin merkezi olmadığını ancak bu İP nin hangi müşterisi tarafından kullanıldığını ve hangi adreste olduğunu o tarihte bildiremediğini çünkü sorulan tarihten bir buçuk iki yıl önceki bir tarih olduğunu o tarihte bu İP nin kimin kullandığını bilemediklerini, İP adresinin kullandığı edrese ait olmadığını, çalıştığı iş yerindeki bilgisayara da ait olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.

Bilirkişi ; “Suça konu erişim olayı ile ilgili olarak İSAY Yönetim paneline bülten kullanıcı adıyla 12345 şifresiyle xx adına kayıtlı kullanıcı tarafından erişim yapıldığı anlaşılmıştır. Kullanıcının erişim yaptığı sıradaki IP numaralarının xx olduğu tesbit edilmiştir. Erişim yapan IP numaralarının tesbiti için yapılan araştırma sonucunda bu IP numaralarının xx Ltd. Şti.’ne ait IP blogu arasında olduğu anlaşılmıştır. Haricen yapılan araştırmada xx Ltd. Şti.’nin Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde internet servis sağlayıcılığı hizmeti verdiği ve belirtilen IP numaralarının da bu şirketin IP blogu arasında yer aldığı görülmüştür. Suça konu erişimin hangi kullanıcı tarafından yapıldığının tesbiti ilgili şirketten sorulmuş, ilgili şirket teknik müdürü xx kendilerinin internet servis sağlayıcılığı hizmeti yaptığını Kuzey Kıbrıs T.C. Yasalarına göre kullanıcılara tahsis ettikleri IP’lerle ilgili log kayıtlarının 1 ay süreyle tutma zorunluluğunun olduğunu, belirtilen olayın ise bir aylık sürenin öngörüldüğü sözleşme tarihinden çok önce 2008 yılında gerçekleşmiş olması dolayısıyla suça konu IP’nin hangi kullanıcıya tahsis edildiğinin tesbitinin mümkün olamadığını bildirmiştir. Log kayıtları tutulmuyorsa teknik olarak asıl kullanıcıya erişmek mümkün değildir, sanığın servis sağlayıcı şirketin müdürü olduğu dikkate alındığında bu şirkete bağlı IP adreslerini kullanan çok sayıda abone olması ve eylemin de bunlardan biri tarafından gerçekleştirilmiş olması muhtemeldir, bu verilerle eylemin kesin olarak sanık tarafından gerçekleştirildiği söylenemez, kaç müşterisi varsa onlardan biri tarafından da gerçekleştirilmiş olabilir” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Toplanan kanıtlar, sanık savunması, bilirkişi mütalaası ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın müdür olarak çalıştığı ve KKTC’de faaliyet gösteren internet servis sağlayacı şirketin birden fazla abonesinin bulunması ve suça konu eylemin hangi abone tarafından gerçekleştirildiğinin, IP’lerle ilgili LOG kayıtlarının bir ay süre ile tutulma zorunluluğunun bulunması ve IP’nin hangi kullanıcıya tahsis edildiğinin tespitinin mümkün olmaması nedeniyle belirlenemediği, bu haliyle sanığın internet servis sağlayıcı şirketin müdürü olması dışında atılı suçu işlediği yönünde mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından beraatine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Sanık hakkında bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girme suçundan açılan kamu davasında sanığın mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından CMK’nun 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE,

Yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına,

Sanık müdafiinin yüzüne karşı, CMK 273 maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkememize dilekçe verilmesi veya zabıt katibine beyanda bulunulmak suretiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Olarak Girme ve orada kalma.

 

 

Bu ceza ve konu hakkında bize ulaşabilirsiniz.