Bilişim Dolandırıcılığı, İnternet Dolandırıcılığı ve Cezası

Yaşadığımız çağda internet dolandırıcılığı ve bilişim dolandırıcılığı ile internet üzerinden kredi kartı dolandırıcılıkları bir hayli yaygınlaşıyor. İnternet üzerinden yapılan işlemler eskiden çok uzun zamanımızı alan işlerin birkaç dakikada yapılmasına olanak vererek, işlerimizi kolaylaştırıyor. Fakat bununla birlikte bazı olumsuzluklar da gündeme geliyor. Kötü niyetli internet kullanıcılarının, internet üzerinde yapılan işlemlerin bıraktığı elektronik izleri takip etmesi ve bu bilgileri dolandırıcılık eylemlerinde kullanması, günümüzün en çok sorgulanan hukuki meselesi olmuş durumda.

 İnternet Dolandırıcılığı Nedir?

Gerek internet bankacılığı işlemlerinde gerekse internet üzerinden kredi kartları ve kişisel bilgiler girilerek yapılan her harcamada, elektronik ortamda bir iz bırakılır. Kötü niyetli bir kişi/hacker bu izi takip ederek, kişilerin banka bilgilerini ele geçirebilir. Elde edilen bu bilgiler, internet üzerinden dolandırıcılık yapmanın temelini oluşturur. Günümüzde internet siteleri her ne kadar sıkı önlemler alıyor olsalar da hacker adı verilen kişiler, bu alınan önlemleri aşmanın bir yöntemini buluyorlar. Böylelikle internette yapılan dolandırıcılık eylemleri her geçen gün daha da artıyor.

Son zamanlarda fishing adı verilen internet dolandırıcılığı yöntemi gündeme gelmektedir. Buna göre internet bankacılığı kullanan kimselerin açıklarını çok kolayca değerlendiren hackerlar, internet üzerinden yapılan fatura ödemelerinde ve alışverişlerde iş başına geçiyorlar. Bu eylemi gerçekleştiren hacker, kartıyla ödeme yapmak isteyen kimse ile aynı anda hareket ederek, kişinin kart limitini anında doldurabiliyor. Bu dolandırıcılık eylemleri yaygınlaştıkça kanunlar da bunlar için çeşitli önlemler alıyor.
 

 

İnternet Dolandırıcılığının Hukuki Yönü Nedir?

  İnternet dolandırıcılığı Türk Ceza Kanununa göre suç olarak değerlendiriliyor ve birtakım cezai yaptırımları içeriyor. Bilişim hukuku kapsamında değerlendirilen bu suçlar, Türk Ceza Kanununda 157. ve 158maddelerde değerlendirilmektedir. Buna göre internet dolandırıcılığı suçu, nitelikli suçlar kapsamında yer almaktadır.

İnternet dolandırıcılığı suçları arasında, yalnızca kişilerin banka ve kredi kartı hesap bilgilerini çalmak yoktur. Kişilerin sosyal medya hesaplarını çalarak, bu hesapları suç teşkil edecek şekilde kullanmak da bulunmaktadır. Ancak bu suçlar, çalınan internet hesaplarının ne maksatla kullanıldığına göre, farklı niteliklerle değerlendirilmektedir. Örneğin, çalınan hesaptan bir terör örgütüne ilişkin propoganda yapılmakta ise bu, basit bir dolandırıcılık eyleminden çok daha ağır bir suçtur. Bu durumda bunu yapan kişi yakalandığında, dolandırıcılıkla birlikte terör suçuyla da yargılanacaktır.

İnternet Dolandırıcılığının Cezası Nedir?

İnternet dolandırıcılığı, diğer bir adıyla fishing eyleminde bulunan kimselerin yakalanması, ayrı bir sorun teşkil etmektedir. Bu kimseler kullandıkları programlar ile IP adreslerini ve onlara ulaşılmayı sağlayacak her türlü bilgiyi gizledikleri için yakalanmaları biraz zaman almaktadır. Bu kimselerin alacakları cezalar, yaptıkları eyleme göre değerlendirilmektedir. Ancak kanunlar uyarınca alacakları ceza, en basit haline göre 3 yıl hapis cezasından daha az olmayacaktır. Bu ceza işledikleri eylemin boyutlarına göre 7 yıla kadar varmaktadır. Ancak ağırlaştırıcı sebepler varsa fishing eylemlerinin cezası 7 yıldan daha fazla olabilmektedir.

 

Bu ceza hakkında detaylı bilgi için bize ulaşabilirsiniz.

 

 

Madde 157 –

(1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.

 

TCK. MADDE 158

5237 S.lı Türk Ceza Kanunu MADDE 158
Nitelikli dolandırıcılık
– (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz. (2)

(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.