Belediye Aleyhine Dava Açmak

Belediye İşlemlerine Karşı Açılan İptal Davaları

Mahalli idarelerin en büyük makamlarından birisi olan Belediyeler, yerel yönetimler için oldukça büyük öneme sahiptir. Belediyeler, yerel yönetimler için yapacakları her çalışmayı kendi meclis kurulu içerisinde yapılan oylama ile neticelendirir. Çoğunluğun oyuna göre çıkan kararlara istinaden hizmetlerini yerine getirirler. Ancak bazı durumlarda belediyelerin almış oldukları kararlar vatandaşlar tarafından uygun görülmediği için bu kararlar için belediye aleyhine iptal davası açılmaktadır. 

 Belediyeye Karşı Açılacak İptal Davalarının Şartları Nelerdir?

 Genel anlamda iptal davaları, idari yargılama alanına giren bir dava türüdür. Belediyenin almış olduğu kararların uygulanması aşamasında vatandaşlar tarafından uygulanan kararların hukuka aykırı olduğuna dair herhangi bir veri söz konusu ise belediye aleyhine idari yargıda iptal davası açılabilmektedir. Belediyenin ilgili iş, işlem veya eylime karşı iptal davası açabilmek için aranan ilk şart dava konusu işlem yada eylemin hukuka aykırı olduğunun belgelenmesidir.

Bir işlem veya eylemin hukuka aykırı olması demek için mevcut kanun veya yönetmeliğe aykırı olması gerekmektedir. Bu nedenle belediyeye dava açma konusunda uzman avukatlardan destek alarak belediyenin ilgili eylem veya işlemine karşı (telafisi mümkün olmayan bir durumda mevcut ise yürütme durdurma talepli) iptal davası açılması gerekmektedir. 

 İptal Davasının Özellikleri Nelerdir?

 Belediyelerin almış oldukları kararların iptal davasına konu olabilmesi ile birlikte iptal davası aşamasında resen inceleme usulü yerine getirilir. Belediyeler aleyhine açılan iptal davalarında hukuka aykırılık tespiti tarafların sunmuş oldukları kanıt ve belgeler ile sınırlandırılmaz. Yargılama makamı kanıt ve belgeleri resen elde etme ve araştırma yetkisine sahip olarak kullanır. 

 Belediyeler için açılan iptal davalarında hakimin görüşü, tarafların sunmuş olduğu savunma ve iddialara bağlı değildir. Hakim idari davalarda davacı olan tarafın ileri sürmüş olduğu konuları resen araştırarak başka delillerin olup olmadığı konusunda gerekli incelemeler yaparak iptal kararı verebilmektedirler.

 Belediyeler aleyhine açılan idari davalarda davanın feragati durumunda davanın tam anlamı ile ortadan kalması sonucu gerçekleşiyor. Belediyelerin idari işlemlerine karşılık açılan iptal davalarında mahkeme tarafından verilen son kararlar ister ret ya da ister iptal olsun hükmün mutlaklığı kuralını içerir. Bu kurallar herkes hakkında bir etki yaratmaktadır. Belediyeler ile ilgili verilen iptal kararları davanın tarafı olmayan diğer kişiler için de hüküm niteliği taşıyacaktır. 

 Belediyelerin almış oldukları kararlar ile ilgili iptal davalarında en önemli unsur hukukun ihlal edilmesi esasının olmasıdır. Bu da kanun, tüzük ve yönetmeliklere aykırı olarak ele alınan konuların ispat edilmesi ile sağlanır. 

 Belediyelere Karşı Açılan İdari Davalar Hangi Konular İçin Açılabilir?

 Belediyeler aleyhine idari davalar birçok konu hakkında açılabilir. Bu davalar belediyelerin çalışma alanlarına yönelik konular için açılabildiği gibi aynı zamanda belediyelerin iç işleyişi için de açılabilir. Bu davalar gerek vatandaşlar gerek ise belediye çalışanları tarafından açılır. Belediyelerin hizmet kapsamında almış oldukları kararları yerine getirirken alınan kararların uygulanması toplumsal yararın sağlanmasının gözetilmesi esası dikkate alınır. 

 Belediyelerin almış oldukları bu kararlar toplumsal yarar konusunda sıkıntılar doğuruyorsa vatandaş tarafından idare mahkemesine açılacak dava süreç başlamış olur. Bu konuda örnek verilecek olursa belediye almış olduğu karar ile çöplerin toplanma merkezini yerleşim alanına yakın bir yer olarak belirlemiş ise çöplerden rahatsız olan vatandaşlar belediyeden çöplerin toplanma merkezinin başka bir yerde olması için belediyeye dilekçe yazarlar. Ancak belediye bu dilekçedeki talebi onaylamaz ise vatandaşlar belediyenin ret kararını idare mahkemelerinde açacakları dava ile belediyenin vermiş olduğu net kararını iptal ettirebilirler.

 Belediye çalışanları da belediyelerin iç tüzükleri ile ilgili kararlarını idare mahkemesine taşıyabilirler. Bu işlem öncelikle belediyenin uygulamış olduğu ve kanunlara aykırı olduğu iddia edilen konular karşısında çalışanların bu konuları dilekçe ile ilgili belediyeye sunarak haklarındaki leh kararların uygulanmasını talep edebilirler. Ancak belediye yetkili makamları bu dilekçeleri inceleyerek ret kararı veya zımni ret kararı verirse çalışanlar ret kararı ile birlikte yazacakları dilekçeleri idari mahkemesine taşıyarak kanunlara ve iç yönetmeliğe uygun olmayan kuralların yürütülmesinin durdurulması yönünde talepte bulunabilirler.

 İdare mahkemesi yapılan bu başvuru ve taleplerin kanunlara ve iç yönetmeliklere uygun olup olmadığı konusunda detaylı bir araştırma yaparak yürütme durdurma talepli bir dava açıldıysa yürütmeyi durdurma kararı ya da yürütme durdurma ret kararı vererek kararı her iki tarafa tebliğ eder. Bu süreçten sonra ise mahkeme esas kararı açıklar ve verilen karar tarafların beklentisine göre itirazla veya kabulle sonuçlanır.

 İdari Davaların İşleyişi ve Süresi

 Gerek vatandaşlar gerek ise belediye çalışanlarının açmış oldukları idari davalar, idari mahkemeler nezdinde karara bağlanır. Öncelikle idare mahkemeleri gerekli inceleme ve araştırmaları yaparak bu konuda açılan davanın niteliklerinin kanunlara uygun olup olmadığını tespit eder. 

Birçok kişinin merak ettiği önemli konulardan birisi de idare mahkemelerinde açılan davaların ne kadar sürdüğü konusudur. 

 İdari mahkemelere açılan davaların süresi davanın konusu, niteliği ve özelliklerine göre değişiklik gösteriyor. Aynı zamanda yürütme durdurma talepli olup olmadığı da esas kararın ne kadar sürede geleceğini konusuna doğrudan etki etmektedir. Özellikle davanın konusu detaylı bir incelemeyi gerektiriyorsa bu davalar belli bir süre alabilir. Ancak bazı davalarda mahkemenin inceleme ve araştırma yapması konusunda çok fazla bir zaman alma durumu söz konusu değilse idare mahkemelerin ele almış olduğu bu davalarda kısa bir süre içerisinde neticelenebilmektedir.

 İdare Mahkemesi Kararına Bölge İdare Mahkemeleri Nezdinde İtiraz ve Danıştayda Temyiz

 Belediyeler hakkında açılan davalar idari mahkemelerde görülürken gerekçeli kararlar da bu mahkemeler tarafından her iki tarafa tebliğ edilir. Mahkeme gerekli inceleme ve araştırmalarını yaptıktan sonra açıklamış olduğu gerekçeli karar ile birlikte her iki tarafa da 30 günlük itiraz veya temyiz süresi hakkı verir. Taraflar yerel idari mahkemenin kararına itiraz veya temyiz etmek için bu yasal süre içerisinde yerel mahkeme marifeti ile üst mahkemeye veya doğrudan üst mahkemeye dilekçe vererek ilk mahkeme kararına itiraz edilmiş olunur.

Av. Mustafa Kemal Batur

İletişim