Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 168, 169 ve 170. maddesi uyarınca orman arazileri, devletin hüküm ve tasarrufu altında olup kanunda düzenlenen istisnai haller dışında üçüncü kişiler nezdinde satışı yasaklanmıştır. Bu bağlamda, 6831 sayılı Orman Kanunu m. 2/B uyarınca, ‘‘31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları.. orman sınırları dışına çıkartılır’’. Buna göre, 2B kapsamındaki orman arazileri, artık orman vasfını tam olarak kaybettikleri ve ıslah edilemedikleri için orman sınırları dışına çıkarılmıştır.
Orman Kanunu’ndaki düzenlemelere paralel olarak 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ile söz konusu arazinin kullanıcısı/hak sahibi olarak gösterilen kişiler idareye başvuruda bulunarak arazinin satışını talep etme imkânı tanınmıştır. Aynı düzenlemede, metrekareye göre rayiç bedelin %50 veya %70’i üzerinden hesaplanacağı da öngörülmüştür. Aynı şekilde idareye başvuru süreleri de hüküm altına alınmıştır. İlgili madde şu şekildedir:
6292 sayılı kanun, madde 6
(3) Hak sahiplerinden birinci fıkra kapsamında olanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ikinci fıkra kapsamında olanlar ise, güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak, bu taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını isteyebilirler.
(4) (Değişik: 30/1/2013-6412/1) Hak sahiplerine doğrudan satılacak olan taşınmazların satış bedeli; dört yüz metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde ellisi, fazlası için rayiç bedelin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanır. Birden fazla taşınmazda hak sahibi olunması hâlinde yüzde elli satış bedeli hesaplaması, hak sahibinin tercih edeceği sadece bir taşınmaz için uygulanır. Bir taşınmazdaki hak sahipliğinin devredilmesi hâlinde yüzde elli satış bedeli hesaplaması, taşınmazın sadece dört yüz metre karesi için ve hak sahiplerinin hisselerine oranlanarak uygulanır. (Ek cümle: 6/3/2013-6444/1) Ancak, tamamen ve münhasıran bilfiil tarımsal amaçlı olarak kullanılan ve üzerinde tarımsal amaçlı yapılar (mandıra, sera, ağıl, kümes vb.) ile sürekli ikamet amacıyla kullanılan konut hariç yapı bulunmayan yerler için satış bedeli, rayiç bedelin yüzde ellisi üzerinden hesaplanır, bu şekilde satılan taşınmazların sonradan farklı amaçla kullanılması hâlinde, taşınmazın satış tarihi itibarıyla rayiç bedelinin yüzde yetmişi üzerinden hesaplanacak bedel esas alınarak aradaki fark kanuni faiziyle birlikte ecrimisilin tarh, tahakkuk ve tahsiline ilişkin hükümler uyarınca kayıt malikinden tahsil edilir.
Örnek Yargı Kararı: Yargıtay 8. HD. 2017/15735 E., 2020/583 K. 23.01.2020 Ta. Kararı
…Davacı üçüncü kişi vekili, alacaklının borçlu aleyhine yaptığı takipte borçluya ait olmayan, borçludan köy senedi ile satın alınan ve zilyetliği müvekkillerine ait olan 2B arazisi niteliğindeki taşınmaz üzerinde istihkak iddialarının İcra Müdürlüğü tarafından reddedildiğini, Defterdarlık Muhasebe Müdürlüğüne 12/01/2016 tarihinde taşınmaza haciz konulması için yazılan haciz yazısına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece talep şikayet olarak değerlendirilerek davalı alacaklıya tebliğ yapılmaksızın dosya üzerinden yapılan incelemede; haciz tarihinde taşınmaz maliki şikayetçi üçüncü kişi olup, bu taşınmaz üzerinde ileride borçlu lehine doğacak bir hakkın haczinin mümkün olmadığı, borçlu adına tapuda kayıtlı olmayan, 2B arazisi durumunda olan taşınmaz üzerine haciz konulamayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, Müdürlüğün 12/01/2016 tarihli işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Talep, İcra Müdürlüğü işleminin iptaline ilişkin şikâyet başvurusudur.
Bilindiği üzere; orman niteliğini yitirmiş olması nedeniyle Hazine adına orman kapsamı dışına çıkartılan ve özel mülkiyete elverişli hale gelen 6831 Sayılı Yasa’nın 2. maddesinin B bendinde düzenlenen araziler kısaca 2/B olarak adlandırılmaktadır. 19.4.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6292 sayılı Yasa gereği, yapılan “kullanım kadastrosu” ya da güncelleme çalışmaları sonucu, 31.12.2011 tarihinden öncesinden beri kullanıcı ya da muhdesat sahibi gösterilmiş olmaları nedeniyle hak sahibi olanlar süresi içerisinde ilgili idareye başvurup, taşınmazın rayiç bedeli karşılığı kendilerine doğrudan satışı talep etmeleri üzerine; satış işleminin gerçekleştirilmesi gerekir. Dosya içerisinde bulunan Hazine adına kayıtlı Antalya ili, Döşemealtı ilçesi, Yukarı Karaman Mahallesi Köyiçi Mevkii 1788 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde; 03.10.1997 yılında toplulaştırma işlemi ile Hazine adına kaydedildiği, muhdesat bilgileri kısmına taşınmazın 1988 yılından itibaren borçlu Nadir Bahşi’nin kullanımında olduğunun belirtildiği, beyanlar hanesine 6831 Sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca taşınmazın orman sınırı dışına çıkartıldığının işlendiği anlaşılmıştır…
Fatma Aslıhan BEJI
İletişim için tıklayınız